20 Ocak 2013 Pazar

Bu Tutmuş, Bu Pişirmiş, Bu Yemiş...

"Bora'nın avucuna minik bir kuş konmuş, Bora minik kuşun adına Bülbülika koymuş.."
Bugünlerde annecikle hep avucuma konan kuşları yakalayıp onları şakacıktan yiyor, "hanimiş, hanimiş" yaparken gülmekten katılıyoruz! Ama bugün havanın güzel olduğunu görünce öğle uykusuna yatmamak için epeyce direndim. Beni uyutup uyutup gezmelere kaçan annecikle babacığa biraz taktik yaptım. Beni kuşla böcekle kandıramayacaklarını anlayınca giydirip gezmeye götürdüler.


Saatlerdir beni kah  Pembe Panter'ime sarıltarak, kah Winnie The Pooh'umu kucaklatarak, kah koynuma tahta kaşık sokarak uyutmaya çalışmalarına rağmen ısrarla uyumamıştım. Ama tahmin ettiğiniz gibi arabaya bindiğimizde babamın disco müziklerine rağmen kafamı sallaya sallaya uykuya daldım...Uyandığımda arabamın içindeydim ve bizimkiler keyifli bir şekilde yemek yiyorlardı. "Bensiz keyif olur mu hiç?" Hemen uyanıp kucaklarına zıpladım. Biraz mama yedim, masayı dağıttım, her zamanki gibi biraz garson abilere gülücük attım derken benimle ilgilenen abilerden biri babamın üsteğmenlik zamanından tanıdık bir abi çıktı! Daha doğrusu abi babamı tanıdı. Sonra ayaküstü koyu bir sohbete dalındı. Laf aramızda, ilk askerlik muhabbetine sanırım burada şahit oldum.


Daha sonra kitapçıya uğradık her zamanki gibi. Yine annecik ve babacığın alacağı filmler, kitaplar vardı. "Bırakın beni ben de kendi kitaplarımı seçeceğim!" dedim ve atladım. DVD'leri görünce yine kendmi tutamayıp hepsini tek tek yere atmaya başladım. Elimde değildi, sanki bir yarışma programındaymışım da bir an önce dizili olan tüm DVD filmleri yere atmam gerekiyormuş gibi hissediyordum. Ben DVD'leri fırlattıkça annecikle babacık hızla yerine koymaya çalışıyorlardı. İşte sonunda onların da hafif haylaz, dikkat çekici, ortalığı karıştıran bir çocukları vardı artık! Bu gerçeğin farkına varmış olduklarını anladım gözlerinden. Tam ben bu duygu durumu içindeyken karşıdan görevli bir abi gelerek kibarca DVD'leri düzeltmeye başladı, ben de cebren (anne tarafından) olay yerinden uzaklaştırıldım :)


Bizimkilerin kitap seçmesi ne de uzun sürüyor! Anlayamadım ki neyi inceliyorlar bu kadar! Anne kitap bakarken anneyi, baba bakmaya çalışırken ısrarla babayı istedim hep. Benden başka birşeye ilgiyle bakmalarına tahammül edebilir miyim hiç?
Herşeye rağmen buraya sık sık gelmemiz beni çok mutlu ediyor. Kitap kokusu mu, şimdilik tadını bilmesem de kahve kokusu mu, insanların ilgisi mi, renklerin ilgi çekiciliği mi henüz bilmiyorum ama sanırım ileride burada epey zaman geçireceğim...

6 yorum:

  1. Boracıkk çok özlemişim seni ben, o kitapçı da ben olsam seni görsem nasıl severim nasıl severim :)) Anneye kocaman sevgiler götür benden :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Ben de seni çoooook özlediiiim" diyor Minik Bora sana Özlem ablası...
      Biz de seni çoook seviyor ve özlüyoruz, nasıl bir bağ bu?

      Sil
  2. Allah'ımmm ne tatlı, ne şekersin sen... Maşallah Minik Adama :) Anneye sevgilerimi ilet :))) teşekkürler... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dilek Ablası Bora teşekkür ediyor sana...Benden de sizlere kocaman sevgiler, öpücükler :)

      Sil

Teşekkürler