26 Ocak 2013 Cumartesi

Diş Fırçalama İsteği

Önce ne yaptıklarına anlam veremiyor, şaşkın şaşkın bakıyordum. Meğer "diş fırçalamak" deniyormuş, sonradan öğrendim. Özellikle annecik dişlerini fırçalarken evin içinde bir o yana bir bu yana yürür, önce ben de peşinden emekler, sonra da tıpış tıpış yürürdüm. Kaşlarımı çatıp uzun uzun inceledim, nasıl yapıldığını anlamaya çalıştım birkaç ay boyunca. Sonunda yeteli bilgi edindiğimi düşününce "Yeter artık ben de dişlerimi fırçalamak istiyorum!" dedim bebekçe. Annecik de anladı :)


Babacığımın kendi için aldığı yeni diş fırçası özenle açıldı, annecik tarafından yıkandı, kontrollü bir şekilde diş fırçalandı! Tabi ki diş macunu kullanmadık, şimdilik fırçayı ağzımın içinde gezindirdik :) Annem fırça tutuş hakimiyetime şaşırdı. Ben de diş fırçalamanın dayanılmaz hafifliğine kavuşmuş oldum! :P Yeni doğmuş inci dişlerimle artık benden mutlusu yoktu!


20 Ocak 2013 Pazar

Bu Tutmuş, Bu Pişirmiş, Bu Yemiş...

"Bora'nın avucuna minik bir kuş konmuş, Bora minik kuşun adına Bülbülika koymuş.."
Bugünlerde annecikle hep avucuma konan kuşları yakalayıp onları şakacıktan yiyor, "hanimiş, hanimiş" yaparken gülmekten katılıyoruz! Ama bugün havanın güzel olduğunu görünce öğle uykusuna yatmamak için epeyce direndim. Beni uyutup uyutup gezmelere kaçan annecikle babacığa biraz taktik yaptım. Beni kuşla böcekle kandıramayacaklarını anlayınca giydirip gezmeye götürdüler.


Saatlerdir beni kah  Pembe Panter'ime sarıltarak, kah Winnie The Pooh'umu kucaklatarak, kah koynuma tahta kaşık sokarak uyutmaya çalışmalarına rağmen ısrarla uyumamıştım. Ama tahmin ettiğiniz gibi arabaya bindiğimizde babamın disco müziklerine rağmen kafamı sallaya sallaya uykuya daldım...Uyandığımda arabamın içindeydim ve bizimkiler keyifli bir şekilde yemek yiyorlardı. "Bensiz keyif olur mu hiç?" Hemen uyanıp kucaklarına zıpladım. Biraz mama yedim, masayı dağıttım, her zamanki gibi biraz garson abilere gülücük attım derken benimle ilgilenen abilerden biri babamın üsteğmenlik zamanından tanıdık bir abi çıktı! Daha doğrusu abi babamı tanıdı. Sonra ayaküstü koyu bir sohbete dalındı. Laf aramızda, ilk askerlik muhabbetine sanırım burada şahit oldum.


Daha sonra kitapçıya uğradık her zamanki gibi. Yine annecik ve babacığın alacağı filmler, kitaplar vardı. "Bırakın beni ben de kendi kitaplarımı seçeceğim!" dedim ve atladım. DVD'leri görünce yine kendmi tutamayıp hepsini tek tek yere atmaya başladım. Elimde değildi, sanki bir yarışma programındaymışım da bir an önce dizili olan tüm DVD filmleri yere atmam gerekiyormuş gibi hissediyordum. Ben DVD'leri fırlattıkça annecikle babacık hızla yerine koymaya çalışıyorlardı. İşte sonunda onların da hafif haylaz, dikkat çekici, ortalığı karıştıran bir çocukları vardı artık! Bu gerçeğin farkına varmış olduklarını anladım gözlerinden. Tam ben bu duygu durumu içindeyken karşıdan görevli bir abi gelerek kibarca DVD'leri düzeltmeye başladı, ben de cebren (anne tarafından) olay yerinden uzaklaştırıldım :)


Bizimkilerin kitap seçmesi ne de uzun sürüyor! Anlayamadım ki neyi inceliyorlar bu kadar! Anne kitap bakarken anneyi, baba bakmaya çalışırken ısrarla babayı istedim hep. Benden başka birşeye ilgiyle bakmalarına tahammül edebilir miyim hiç?
Herşeye rağmen buraya sık sık gelmemiz beni çok mutlu ediyor. Kitap kokusu mu, şimdilik tadını bilmesem de kahve kokusu mu, insanların ilgisi mi, renklerin ilgi çekiciliği mi henüz bilmiyorum ama sanırım ileride burada epey zaman geçireceğim...

11 Ocak 2013 Cuma

Bora Bildiriyor

Sonunda hastalıkları atlattım, iyi oldum veeee karşınızdayım! Hepinizi çok özledim, gerçi öyle alıştım ki, ben sizi hergün çok özlüyorum.Size yeni yıl postu, güzel bir yeni yıl mesajı gönderemedim ama hep aklımdaydınız! Yeni yıla girerken aşağıdaki fotoğrafımdan görebileceğiniz gibi mışıl mışıl uyuyordum. Annemle babama hazırladığımız küçük hediye paketini, yine ona özel aldığımız Milli Piyango biletini ve yazdığım mektubu uykuya yenik düşeceğimi anlayınca daha saat 20:00 sularında başucuma yerleştirmiş annem :) Beni uyandırmadılar ama babam işten geldiğinde bu hoş sürprize çok şaşırmış ve sevinmiş :)

Ben de küçük bedenimde kocamaaaaan kalbimle sizin için mutlu, sağlıklı, huzurlu, baldan tatlı harika bir yıl diliyorum! Yeni yılınız kutlu olsun! Sizi çooooooooooooooooooook seviyorum :)


Karlı kış günlerinde annemle kule yaptık, ev yaptık, oyunlar oynadık. Daha doğrusu annem yaptı ben bozdum! Kah tepsinin içine oturdum, kah üstüne çıktım. Sonunda lego bloklarını üst üste dizmeyi öğrendim! Ben bu oyunu çok sevdim...