6 Mayıs 2013 Pazartesi

Bora'nın İşleri - Bora Yazı Yazmayı Öğreniyor

Annemin blogunda beni anlattığı son yazısı için buraya: Bora'nın İşleri tıklayabilirsiniz.

Herkese selamlar, saygılar,

Bora Bebeğiniz



1 Mayıs 2013 Çarşamba

Prensesi Çok Sevdim

Haftasonu annecik ve babacıkla sıcak hava yürüyüşü yaptık!Annem çorap kutumda aşağıda görebileceğiniz şapkamı bulup bana uzattığında sevinçle "kafkaaaa! (şakpa)" diye bağırıp hemen kafama geçirdim ve aynaya yöneldim. Bu şapkayı diğer birçok şapkamla birlikte geöen yaz almışlar bana, henüz küçülmeden ve tamamen unutulmadan giyebilecek olmama sevindim! Aynada kendime göz süzüp gülümserken anneme yakalanmasam iyi olacaktı :)


Biraz alışveriş, sonra kitapçı... (Her zamanki gibi...) Bu kez anneme alınan kitabı kitapçı abi bana verdi dye çok sevindim. Babacık arabamı sürdükçe kitap poşetini yerde sürüye sürüye gittim, ısrarlara rağmen kimselere vermedim poşeti!
Prensesle yol üstünde karşılatık ve tanıştık. onu görünce öyle heyecanlandım ki!..


Şaşkın bakışlarımdan heyecanım anlaşılıyordur sanırım...O sırada çığlıklarımla ne kadar heyecanlandığımı çevredekilere de duyurdum tabi :)


Tüm heyecanıma rağmen dokunabildim bu Pamuk Prenses'e...Öyle tatlı, öyle tatlıydı ki! Bakın nasıl da mest olmuş bakışlarla önümde duruyor:


Herkese Bora kokulu öpücükler...

21 Nisan 2013 Pazar

Bora ile Gezmeler : Urla

Anneciğim geçen ay İzmir'e yaptığımız kısa gezinin en güzel bölümünü yazdı. Okumak isteyenler buradan okuyabilirler :  Bora ile Gezmeler : Urla

Bora kokulu öpücükler...
:)




Babamın Pastası

Babacığımın doğum gününü kutladık geçtiğimiz ayın sonunda. Canım babacığım hiç göstermese de  30 yaşına girdi! Ne kadar büyük bir sayı, ne de büyük bir yaş "30" değil mi?
Ama zaman hızlı geçiyormuş deyip duruyorlar ya bana da öyle geliyor. Ben dünyaya geleli 17 ay olmuş uuvvv!!! Düşünebiliyor musunuz 17 ay? Ben de göz açıp kapayıncaya kadar 30'ü görür müyüm acaba? :)

Babacikom şiirsiz doğum günü kutlaması olur mu hiç? Bak annemle bu yıl senin için hangi şiiri okuyoruz? :


Mutlu Yıllar
Bu gün dünyayı istediğin bir renge boya
Rengârenk batan günü al karşına
Bir renk de kendinden kat
Çocuklar gibi saf, temiz ve berrak
Kapat gözlerini bir hikâye yarat
Vazgeçme hissedilir biraz da sıcaklığını kat
Kalbindeki elleri bırakma sıkıca tut
Çünkü varlıktır sevgiye en güzel kanıt
Yalnızlığın saltanatını sür, sür ama
Birikmiş sevginden, herkese bir parça ver
Bir tebrik, bir arama bin umuttur insana
Mutlu yıllar, mutlu yıllar sana …
Can YÜCEL


Mutlu yıllar tekrar canım babacığım! Seni çoooook seven oğlun Bora...


Bora Terlik Show

Güzel bir Pazar akşamından herkese selamlar!
Ben bugün annecik ve babacıkla evde vakit geçirdim, bir ara anneanneme ve Ender Dayım'a gittim Koca Ananemle. Biraz resim yaptım, yazı yazdım, biraz da terlikleri giyip giyip dolaştım, geçen haftasonu yaptığım gibi! Evde benden başka terlik giyen görürsem tahammül edemiyorum açıkçası! Hepsini tek tek çıkarttırıp ben giyiyorum.

Biliyor musunuz, "anne, baba, dede, abba, hadi gel" sözlerinden sonra öğrendiğim ilk kelime "GANEM" oldu. İkincisi de "KAKAL" oldu. (Ganem = Kalem, Kakal = Çatal) Annemle babamın sakince oturup TV izledikleri veya kitap okumaya çalıştıkları bir anda pat diye "GANEEEEM!" diye bağırmak en büyük zevkerimden biri :) E hep onlar mı yazıp çizecek? Krem rengi koltuklar hayal gücümü ortaya çıkartmak için beni bekliyorlar! :)

Bora kokulu öpücükler...


19 Nisan 2013 Cuma

Bora ile Gezmeler : Seferihisar - Bademler Köyü

Bora Bebek'ten kocamaaaan,sımsıcak bir günaydın!
Umarım gününüz ve haftasonunuz çok, çok güzel geçer...

Anneciğimin "Bora ile Gezmeler : Seferihisar - Bademler Köyü" yazısını okumak için tıklayın...

Herkese Bora Bebek'ten saygılar, sevgiler... :)


15 Mart 2013 Cuma

Bora'nın Yeni İmajı

Ta ta ta taaaaaaaaaaam!
O sapsarı kıvırcık saçlarım gitti, şimdilik kısacık sarı ve karizmatik saçlarımla baharı karşılamaya hazırlanıyorum. Annem son günlerde pek bir sosyal! O nedenle ben uyumadan yeni saç tıraşımla fotoğrafımı çekmeyi başaramıyor bir türlü, sanırım evin içinde sürekli yarış ve dans halindeyken fotoğrafa da pek sıra gelmiyor :)
O yüzden o baştaki "Ta ta ta taaaaaaaaaaaam" a kanıp bandanasız fotoğraf göreceğinizi sandıysanız yanıldınız :)


Belki bu haftasonu anneciğe sizin için birkaç poz verebilirim :) Siz de yakışmış mı yakışmamış mı bana söylersiniz :)



Biliyor musunuz, hepinizi çok özledim!

Haftasonunuz harika, güpgüzel, taptatlı, baldan tatlı geçsin...Bora kokulu öpücükler :)

17 Şubat 2013 Pazar

Bora Gezmeleri

Bayadır gezip gezip yazmaya vakit bulamadığını fark etti Bora bebeğiniz..."Yazmak" diyorum ama siz onu "anneye yazdırmak" olarak düşünün :) Geçenlerde Gözde Abla ile Emre Abiler'e kahvaltıya davetliydik. Emre Abi ve Gözde Abla'nın ilgileri, oyunları sayesinde günüm öyle güzel, öyle eğlenceli geçti ki neredeyse eve dönmek istemeyecektim.


Kahvaltının ardından Bağdat Caddesi'nde turlarken bu küçük müzik grubuyla karşılaştık. Emre Abi'nin kucağında ne da kadar ilgiyle ruhumu beslediğimi görebilirsiniz. Müziğe ilgisi olan, türlü dans figürleriyle her fırsatta coşan bir bebek olduğumu biliyorsunuz zaten :) 


Kışın ortasında böyle güzel havayı bulmuşken deniz havası almadan geri dönmek olmazdı tabi. Caddebostan Sahil'de denize, ufka dalan, kah gülen kah romantikleşen Bora Bebeğinizi görebilirsiniz : 


Güneşi gören herkes dışarı çıkmıştı sanki o gün. Sahil cıvıl cıvıldı. Spor yapanlar, bisiklete binenler, bebeklerini gezdirenler, hatta küçük çaplı piknikler yapanlar  bile vardı... Bu tonton kediyi de deniz kıyısında güneşlenirken buldum ve kendisini görür görmez çığlıklar atmaya başladım. Kendisi pek bir rahat görünüyordu, rahatını hiiiiiç bozmadı :)



Kitap Kurdu Böjük'ün Hediyeleri

Kitap Kurdu Böjük'ün en çok satanlar listesinden aşağıdaki kitaplardan ikisine sahip olmak isteyenleri burdan alalım lütfen : Kitap Kurdu Böjük




13 Şubat 2013 Çarşamba

14 Şubat'ta Yola Çıkan Bora

Biliyor musunuz, bugün (14 Şubat) benim için çok önemli bir gün! 
Yalnızca sevgililer günü olduğundan değil tabi ki... Anneciğin içine "annelik"in, kalbine Bora'sının aşkının konduğu gün bugün! "Yola çıkma vakti" deyip dünyaya gelmeye karar verdiğim gün bugün."Sevgi" nin günü olmazmış, sevgi söz konusu olduğunda zaman kavramı anlamını yitirirmiş.Sevgi günlere, aylara, yıllara sığmazmış, bir ömre bile sığmaz, kabından taşarmış.
Canım annem, canım babam sizi çoooooooooook seviyorum!
Baldan tatlı Boralika'larından bal anne ve bal babaya kom kom kocamaaaaan sevgiler, sevgililer gününüz kutlu olsun gençler!


11 Şubat 2013 Pazartesi

Film Öğütücü Bora

Sinemaya karşı bir ilgim var. Hollywood mu desem, Fransız sineması mı desem karar veremiyorum.Boş zamanlarımda o filmi mi izlesem bu filmi mi izlesem bir türlü karar veremiyorum. Kararsız kalmayı da sevmiyorum.O zaman tek çarem tüm dvd filmleri tek tek etrafa saçıp üzerlerinde sek sek oynamaya başlamak suretiyle seçim yapmak oluyor.


O kadar güçlüyüm ki, bazen üstlerine bastığımda çıtır çıtır kırılıyor annemin kıymetli filmleri. İlk zamanlar üzülüp şaşırıyordu annem. Ama artık bu hobime saygı duymaya ve beni filmlerimle baş başa bırakmaya başladı. Henüz ben de bilmiyorum gelecekte ne olacağımı...Kimbilir belki başarılı bir yönetmen olurum ne dersiniz? Beni desteklediğin için teşekkürler anne!


26 Ocak 2013 Cumartesi

Diş Fırçalama İsteği

Önce ne yaptıklarına anlam veremiyor, şaşkın şaşkın bakıyordum. Meğer "diş fırçalamak" deniyormuş, sonradan öğrendim. Özellikle annecik dişlerini fırçalarken evin içinde bir o yana bir bu yana yürür, önce ben de peşinden emekler, sonra da tıpış tıpış yürürdüm. Kaşlarımı çatıp uzun uzun inceledim, nasıl yapıldığını anlamaya çalıştım birkaç ay boyunca. Sonunda yeteli bilgi edindiğimi düşününce "Yeter artık ben de dişlerimi fırçalamak istiyorum!" dedim bebekçe. Annecik de anladı :)


Babacığımın kendi için aldığı yeni diş fırçası özenle açıldı, annecik tarafından yıkandı, kontrollü bir şekilde diş fırçalandı! Tabi ki diş macunu kullanmadık, şimdilik fırçayı ağzımın içinde gezindirdik :) Annem fırça tutuş hakimiyetime şaşırdı. Ben de diş fırçalamanın dayanılmaz hafifliğine kavuşmuş oldum! :P Yeni doğmuş inci dişlerimle artık benden mutlusu yoktu!


20 Ocak 2013 Pazar

Bu Tutmuş, Bu Pişirmiş, Bu Yemiş...

"Bora'nın avucuna minik bir kuş konmuş, Bora minik kuşun adına Bülbülika koymuş.."
Bugünlerde annecikle hep avucuma konan kuşları yakalayıp onları şakacıktan yiyor, "hanimiş, hanimiş" yaparken gülmekten katılıyoruz! Ama bugün havanın güzel olduğunu görünce öğle uykusuna yatmamak için epeyce direndim. Beni uyutup uyutup gezmelere kaçan annecikle babacığa biraz taktik yaptım. Beni kuşla böcekle kandıramayacaklarını anlayınca giydirip gezmeye götürdüler.


Saatlerdir beni kah  Pembe Panter'ime sarıltarak, kah Winnie The Pooh'umu kucaklatarak, kah koynuma tahta kaşık sokarak uyutmaya çalışmalarına rağmen ısrarla uyumamıştım. Ama tahmin ettiğiniz gibi arabaya bindiğimizde babamın disco müziklerine rağmen kafamı sallaya sallaya uykuya daldım...Uyandığımda arabamın içindeydim ve bizimkiler keyifli bir şekilde yemek yiyorlardı. "Bensiz keyif olur mu hiç?" Hemen uyanıp kucaklarına zıpladım. Biraz mama yedim, masayı dağıttım, her zamanki gibi biraz garson abilere gülücük attım derken benimle ilgilenen abilerden biri babamın üsteğmenlik zamanından tanıdık bir abi çıktı! Daha doğrusu abi babamı tanıdı. Sonra ayaküstü koyu bir sohbete dalındı. Laf aramızda, ilk askerlik muhabbetine sanırım burada şahit oldum.


Daha sonra kitapçıya uğradık her zamanki gibi. Yine annecik ve babacığın alacağı filmler, kitaplar vardı. "Bırakın beni ben de kendi kitaplarımı seçeceğim!" dedim ve atladım. DVD'leri görünce yine kendmi tutamayıp hepsini tek tek yere atmaya başladım. Elimde değildi, sanki bir yarışma programındaymışım da bir an önce dizili olan tüm DVD filmleri yere atmam gerekiyormuş gibi hissediyordum. Ben DVD'leri fırlattıkça annecikle babacık hızla yerine koymaya çalışıyorlardı. İşte sonunda onların da hafif haylaz, dikkat çekici, ortalığı karıştıran bir çocukları vardı artık! Bu gerçeğin farkına varmış olduklarını anladım gözlerinden. Tam ben bu duygu durumu içindeyken karşıdan görevli bir abi gelerek kibarca DVD'leri düzeltmeye başladı, ben de cebren (anne tarafından) olay yerinden uzaklaştırıldım :)


Bizimkilerin kitap seçmesi ne de uzun sürüyor! Anlayamadım ki neyi inceliyorlar bu kadar! Anne kitap bakarken anneyi, baba bakmaya çalışırken ısrarla babayı istedim hep. Benden başka birşeye ilgiyle bakmalarına tahammül edebilir miyim hiç?
Herşeye rağmen buraya sık sık gelmemiz beni çok mutlu ediyor. Kitap kokusu mu, şimdilik tadını bilmesem de kahve kokusu mu, insanların ilgisi mi, renklerin ilgi çekiciliği mi henüz bilmiyorum ama sanırım ileride burada epey zaman geçireceğim...

11 Ocak 2013 Cuma

Bora Bildiriyor

Sonunda hastalıkları atlattım, iyi oldum veeee karşınızdayım! Hepinizi çok özledim, gerçi öyle alıştım ki, ben sizi hergün çok özlüyorum.Size yeni yıl postu, güzel bir yeni yıl mesajı gönderemedim ama hep aklımdaydınız! Yeni yıla girerken aşağıdaki fotoğrafımdan görebileceğiniz gibi mışıl mışıl uyuyordum. Annemle babama hazırladığımız küçük hediye paketini, yine ona özel aldığımız Milli Piyango biletini ve yazdığım mektubu uykuya yenik düşeceğimi anlayınca daha saat 20:00 sularında başucuma yerleştirmiş annem :) Beni uyandırmadılar ama babam işten geldiğinde bu hoş sürprize çok şaşırmış ve sevinmiş :)

Ben de küçük bedenimde kocamaaaaan kalbimle sizin için mutlu, sağlıklı, huzurlu, baldan tatlı harika bir yıl diliyorum! Yeni yılınız kutlu olsun! Sizi çooooooooooooooooooook seviyorum :)


Karlı kış günlerinde annemle kule yaptık, ev yaptık, oyunlar oynadık. Daha doğrusu annem yaptı ben bozdum! Kah tepsinin içine oturdum, kah üstüne çıktım. Sonunda lego bloklarını üst üste dizmeyi öğrendim! Ben bu oyunu çok sevdim...