15 Aralık 2012 Cumartesi

Hasta Bora ve Winnie'si...

Çok hasta oldum ben :( 4 gün boyunca hiç mama yemedim, nerdeyse bir kaşık bile yemedim, hep midem bulandı. Azıcık öksürdüm sadece sabahları...Ateşim hiç çıkmadı, burnum hiç akmadı. Önce günde bir kez ağız dolusu kusar oldum, sonra günde 2-3 kez... Annecik eğitimdeydi, babacık da işte.Annem güzel doktorumu aradığında reflüden şüphelenmiş ve hastaneye gitmemize gerek olmadığını söylemiş Sevil Hanım.Zaten 1 hafta önce görmüştü beni sevgili doktorum, gayet iyiydim...


O gün 3 kez kusunca Koca Ananemle Koca dedem annecikle babacığa haber bile vermeden beni doktora götürdüler. Bronşiolit teşhisi koyfdu bu kez canım doktorum. Ben bunlara alışığım bilirsiniz...36 günlükken zatürre olup 7 gün hastanede yatmıştım, sonra 4 aylıkken de yine bronşiolit olmuştum. Annemle babam üzüntüden perişan olmuşlardı, herkes hergün benim için dua eder olmuştu. Çok şükür ikisini de atlattım!


Randevulu olarak 12.12.12'de doğmak isteyen minik bebişlerden dolayı hastanede yer kalmamış bu arada :) Yoksa büyük ihtimalle yatardım. Şimdilik evde nebülizatör ile tedavimi annem ve babam uyguluyor. Bugün biraz daha iyiydim.Ama hala mama yiyemiyorum, çok zayıfladım. Bu arada iyi ki Winnie the Pooh'm var, onu çooooooooooooook seviyorum. Ona kocaman sarılıp burnunu ısırıyorum. Onu görünce tüm dertlerimi unutuyorum, canımsın canım Winnie'm benim! İyi ki varsın benim koca arkadaşım!

9 Aralık 2012 Pazar

Bora'nın İlk Kitapları

Biliyorsunuz çok okuyup çok yazan birer anne-babanın minik entel Boralika'sıyım ben! İlk kitaplarımla sizi tanıştırmakta çok gecikmemeliydim bu yüzden ama oldu bir kere! Son günlerdeki yoğun programım nedeniyle geç de olsa kitaplarım ve ben buradayız! 
(Aynı zamanda blogger izleyicilerini çoooook özleyen bir Bora tatlısıyım. Sizi unuttuğumu sanmayın! Umarım haberleşmeyeli hepiniz çooook iyisinizdir ve çooook mutlusunuzdur :) ) 

İşte, sebzesever bir bebek olarak sebzeleri isimleriyle öğrenmeme yardımcı olan Sebzeler kitabım... Ve uzun süre yüzüne bakmadığım oyuncaklarımın isimleriyle yer aldıkları Oyuncaklar kitabım. Bu kitaplar öyle minik ve şirinler ki 7 aylıktan itibaren bu kitaplarımı rahatça okuyup ısırmaya başlamıştım bile!


"Haydi bana mavi birşey göster. Haydi yeşil bezelyeleri sayalım!" "Kırmızı itfaiye arabasından, rengarenk gökkuşağına, küçüklerimizin yetişkinlerle paylaşabilecekleri cıvıl cıvıl bire renkler kitabı."
Öyle renkli, dopdolu ve sanki gerçeklermiş gibi duran resimleriyle öyle canlı bir kitap ki kitapçıdan aldığımız ilk günden beri "İlk Renkler Kitabım"ı çok ama çok sevdim. Hatta annemler bana kitap seçmeye çalışırken bu kitabı gözüme ben kestirdim ve elimden bırakmadım! Kitabı beğendiğimi gören annecikle babacık sanırım yeter ki kitap aşkım erkenden başlasın diye bu kitabı hemen aldılar...  Kitabımın her sayfasında ayrı bir renk tanıtılıyor ve ilgili renkle ilgili bir sürü objenin resimleri yer alıyor. Ben en çok bu pembeli esmer fıstığın yer aldığı sayfayı beğeniyorum :) Anladınız siz onu ;) Haa bir de eğilip eğilip öptüğüm şirin bir kediciğin resmi olan "turuncu sayfası"nı...

"İlk Sözlüğüm" kitabım ise Anne Sözü blogunun sahibi sevgili Deniz Abla'nın bana hediyesi... İlk Sözlüğüm kitabımdan da farklı kelimeleri ve objeleri eğlenceli resimlerle çoktaaan öğrenmeye başladım bile!


İşte annemin güzel iş arkadaşı Nihal Teyzem'in bana doğum günü hediyesi "İlk Resimli Ansiklopedim : YERYÜZÜ" kitabım.
(Keyifli ve kolay anlatım: Alt başlıklara ayrılan her bölüm, çocuklarınızın merak ettikleri konulara çok daha kolay ulaşmasını sağlıyor. Doğayı ayrıntılı olarak tanıtırken,kendi yaşamları ile çevreleri arasında güçlü bir bağ kurmalarına destek oluyor. İçindekiler : Ormanlar, Otlaklar, Çöller, Tundralar, Sular...)
O kadar güzel, dopdolu ve eğlenceli bir ansiklopedi ki annem iş dönüşü bana verdiğinde gözlerim parladı, hatta lezzetini test edip hemen yalamaya çalıştım bu renkli ansiklopediyi. Annemin gözetiminde biraz resimlerine baktım çünkü sanırım kitabı yemeye çalıştığımı düşünen annem birkaç ay sonra bu ansiklopediyle haşır neşir olmamı uygun buldu :)  Nihal Teyzeciğim bu güzel hediyen için çooook teşekkür ederim :)


3 Aralık 2012 Pazartesi

Bora'nın Doğum Günü Partisi (Bölüm 1)

Herkese iyi geceler. Bugünlerde şirin yaramazlıklar yaparak herkesi yormakla meşgulüm.O nedenle yazı çizi işlerini bir 15 günlüğüne anneciğe devrettim. Yakında yeni yazılarımla geleceğim! Beni unutmazsınız değil mi? 

Anneciğim beklenen doğum günü postumu yazmaya başladı. Okumak için sizi buradan alabilirim : Bora'nın Doğum Günü Partisi (Bölüm 1)

Bora Bebek'ten kocaman öpücükler, herkese iyi geceler...



28 Kasım 2012 Çarşamba

Hasır Şapka / Yakında: Doğum Günü Partisi Postu

Ben bugün çok yoruldum :( O yüzden erkenden uykuya gidiyorum, bana küsmezsiniz umarım...
Annecik benim yerime yazdı, yakında ben de uzun uzun yazacağım:

Hasır Şapka / Yakında: Doğum Günü Partisi Postu

Hepinizi çooook seviyorum

Bora Bebeğiniz

21 Kasım 2012 Çarşamba

Sürpriz Hediye Paketi !!!

Biliyor musunuz? Annem benim için bu blogu açtıktan sonra, bizi benim ağzımdan yazmaya başladıktan sonra birlikte öyle güzel insanlarla tanıştık ki... Öyle güzel kalpli, sevgi dolu teyzelerim, ablalarım oldu ki! Bazen etrafımda hurilerle yaşıyormuş gibi hissediyorum :)

Sema Teyzem, benim güzel gözlü, marifetli, yaratıcı, fıstık mı fıstık teyzeciğim blog aleminden tanıdığımız dünyalar tatlısı bir insan...Sema Teyzem Rengarenk (http://corekotum.blogspot.com/) blogunun sahibi...Annem, ben ve Sema Teyzem tatlı tatlı yazışır, yazılarımızla, yorumlarımızla sohbet ederiz. Annem kıvırcık prenses Zeynep Abla'yı, Sema Teyzem de beni çooook sever...



Öyle ince fikirli, öyle düşünceli ki Sema Teyzeciğim benim 1. yaşımın yaklaştığını farkedip benim için birbirinden güzel hediyeler hazırlamış.


Özene bezene benim için güzel bir anı defteri yapmış Sema Teyzeciğim, harika bir kalem ve rozetler de eklemiş. Doğum günümde bu rozeti takacağım Sema Teyze! Öyle şık ve güzel olmuş ki hepsi gözlerime inanamadım! Bugün annem işteyken paket eve geldiğinde Koca Ananem de şaşırdı, paketi açınca çok mutlu oldu.Bana Sema Teyze'nin yazdığı yazıyı okudu ve gözleri doldu, ben de duygulandım ve mutlu oldum tabi ki...

Hemen telefona sarılıp anneciğimi arayıp haber verdik o da çok mutlu oldu!Akşam eve geldiğinde babacıkla ikisi hemen paketi açtılar heyecanla ve bu güzel hediyeleri görünce çok mutlu oldular...


Sema Teyze'ciğim seni çoooook seviyorum. Beni sevdiğin için, düşündüğün için, zahmetler edip güzel ellerinle bu hediyeleri hazırladığın için ve bana yazdığın bu güzel yazı için çok teşekkür ederim. İyi ki varsın ve iyi ki seni tanıdık. İyi ki 1. yaşıma senin gibi beni seven büyüklerimle birlikte giriyorum!

Annem ve ben seni ve Zeynep Abla'yı kocaman öpüyoruz!

Emre Bora Bebek

18 Kasım 2012 Pazar

Hasır Şapka : Boralika İle Edirne Gezimiz - 2

Anneciğin kaleminden Edirne gezimizin ikinci bölümün okumak için burdan buyrun lütfen :

Boralika İle Edirne Gezimiz - 2

Bora Bebek herkese güzel bir pazar diler, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öper...

:)


16 Kasım 2012 Cuma

Kok-lu-yo-rum!

Bugün annemle oyunlar oynayarak başladık güne...Koklama oyunu da son günlerde en sevdiğim oyunlardan biri oldu!


12 Kasım 2012 Pazartesi

Annemin Tatlı Telaşı & Doğum Günü Hazırlığı

Bugünlerde anneciğimin öncülüğünde babamı ve tüm çevremizi saran hafif bir telaş, hafif bir heyecan dalgası seziyorum. Sanırım bunun sebebi yaklaşan doğum günüm!Annem benim farketmediğimi sanıyor ama hiçbirşey gözümden kaçmıyor!Onun bu telaşının sebebi bence hem herşeyin çok güzel olmasını istemesi hem de hazırlıklara yeterince vakit ayıramayacağını düşünmesi...
Bakalım henüz ben de neler yapıyor, neler yapacak tam olarak bilmiyorum. Öğrenir öğrenmez detayları sizinle paylaşacağım :)

O zamana kadar siz de benim bir iki fotoğrafımla ve yanağınıza kondurduğum minik Boralika öpücüğüyle idare edebilir misiniz?

:)
Annecik ve babacıkla klasik alışveriş merkezi ve oyuncakçı gezilerimizden kareler...


Bu fotoğraflarım da geçenlerde Nihal Teyzemlerle gittiğimiz Hatay Sofrası kahvaltımızdan :) Ne yazık ki güzeller güzeli Dide Abla ile fotoğraf çektiremedik. Ama kendisiyle çok eğlendik ve çok hoş zaman geçirdik...


Geçtiğimiz günlerde Burcu ve Elif Teyzemlerle Marmara Forum'da buluşup çok kısa süreliğine de olsa biraz hasret gidermiştik. O gün ele avuca sığmaz bir haldeydim kabul ediyorum! Annemlerin rahatça yemek yiyebilmeleri ve 5 dakikacık da olsa sohbet edebilmeleri için babacıkla kitapçıyı turladık durduk. Ama yeter mi? Ben annemi çoooooook özledim! Sonra yanlarına dönüp "Elif Teyzeee hadi bize birer kahve ısmarla!" deyip  onları Starbucks'a sürükledim!Burada da teyzecikler beni zor zaptettiler. Yol yorgunu olan anneyle baba sohbeti koyulaştırmadan kalkıp eve doğru yol almak zorunda kaldılar!


Veeee tabi canım Poyraz Abi'min 2. yaş kutlaması!.. Poyraz Abi'mle doya doya eğlendiğimiz, coştuğumuz, güzel bir doğum günü kutlaması oldu o akşam. İyi ki doğdun Poyraz Abicim, iyi ki varsın.Birlikte büyümek dleğiyle...




Bu arada haberiniz olsun, nihayet ana kucağından kurtulup araba koltuğuna terfi ettim. Önce pek benimseyememiş olsam da bir iki ağlama numarası yapsam da sonra baktım ki pek rahat, değmeyin keyfime der oldum! Artık yolda giderken kah kitap okur, kah müzik dinler, kah uyurum!.. Haa bir de uyumak üzereyken anneciğim elimi tutsun isterim :)



11 Kasım 2012 Pazar

Adaşım Bora Kuşu'nun Dikkatine!..

Sevgili adaşım Bora Kuşu'nun annesi, bir süredir sizin blogunuza yorum yazamıyoruz. Blogun izleyicisi olmak dışında kayıtlı üye olmak gibi birşey istiyor. Belki bilginiz vardır ama size ulaşamayınca bir de burdan duyurayım dedim!
Malum adaşım Bora Abim'i çoooook severim :)

Herkese sevgiler, iyi pazarlar,

Bora Bebek

10 Kasım 2012 Cumartesi

9 Kasım 2012 Cuma

Bir küçücük Özlem'cik Varmış...

Annem ve ben Özlem Abla'nın küçüklüğünü çok merak etmiştik. Onun küçükken de güzel, şirin, sımsıcak bir bebek olduğunu gülen yüzüyle çevresine mutluluk saçtığını tahmin etmiştik.

Yanılmamışız, siz de bakabilirsiniz :

Bir küçücük Özlem'cik varmış...

Bu güzel yazın için ve beni unutmadığın için teşekkür ederim Özlem Abla!

Bora Bebek'ten sevgiler...

4 Kasım 2012 Pazar

Hasır Şapka : Boralika ile Edirne Gezimiz-1

Bora'nızın Edirne gezisini bu kez anneciğin kaleminden, burdan okuyabilirsiniz:

Boralika ile Edirne Gezimiz-1

Şimdiden okullulara iyi dersler, işe gidenlere iyi işler, herkese güzel haftalar diliyoruuuuuum!!!

Bora bebeğiniz ;)



3 Kasım 2012 Cumartesi

Hasır Şapka : Sokak Simitçisi

Bora Bebek'ten herkese iyi akşamlar! Uyku saatimde benden post görünce şaşırmayın, biliyorsunuz demiştim uyusam da ne yapar eder bu küçük işlere ben bakarım ;)

Annemin blogundaki son yazısı için sizi burdan alayım :
Sokak Simitçisi

Herkese şimdiden güzel pazarlar...


31 Ekim 2012 Çarşamba

Kitap Hediyeli Çekiliş

Ay Kızım, Gün Kızım'dan izleyicilerine çok hoş bir hediye var. Biliyorsunuz Bora Bebek kitapları çok sever, annesi-babası da çok severler :) Bu kitap ebeveynler için çok güzel bir kitaba benziyor.
Detaylar için burdan bilgi alabilirsiniz Ay Kızım, Gün Kızım


26 Ekim 2012 Cuma

İyi ki Doğdun Anne!..

"Küçük anne, kelepir kız,
 Birşey söyle bana,
 Bana bir laf et ki binlerce,
 Onbinlerce görüntü anlatamasın..."


"Bekler mi beni
 Her yanı ama her yanı çocuklar gibi gülümseyen
 Bir sürü yaz gününün içinde
 Acaba bekler mi beni?"


"Gördün mü hiç suyun yansımasını tuzda
 Gördüm ben bu yaşam boyu iniltiyi
 Büyük bahçelerin küçük içinde
 Saksılardan birinde
 Gördüm de
 Uyurken uyandırılmış gibi
 Beni bir sardunya büyüttü belki."
**********************************************************************************

Canım annem, benim güzel sardunyam bundan tam 29 yıl önce 25 Ekim'de dünyaya gelmiş.Bu yıl olduğu gibi ilk bayram günü gibi karşılanmış doğuşu. Duygulanan dedem "Duygulu" koymuş adının başına.Sardunyalar büyütmüş onu da; oyunlar oynamış,hayaller kurmuş...Sonra duygu yüklü anneciğim sevgi yüklü babamı bulmuş, aşık olmuş! Hayalleri gerçek olmuş... Sonra annemle babam bir hayal kurmuş, hayallerinin adı "Emre Bora" olmuş.

Emre Bora doğmuş, anneciğine bakmış; anneciği onu sımsıkı sarmış...Bora'cık annesine ilk hediyesini almış, Bora söylemiş, babası el yazısıyla yazmış...
Çalsın davullar annemin doğum günü :)
İyi ki doğdun anneciğim!Kocaman açıp kollarını kocaman sar beni...
Hep benimle kal...

Seni çok seven oğulkan Boralika'n...






Hala Bayram!.. :)

Bora Bebek büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden pamuk pamuk öper...
Herkese güzel bayramlar :)

24 Ekim 2012 Çarşamba

Boralika Dans Figürleri

"Müzik ruhun gıdasıdır" diye bir söz varmış,öğrendim! Ben de ruhumu müzikle besleyip biraz dans edeyim dedim :)
Dans dediysem tango yapıorum sanmayın:) Benim danslarım çok küçük hareketlerden oluşuyor, el sallama, kafa-popo sallama gibi küçük salınımlar sadece :)
Görüyorsunuz müziğin bir an bile susmasına tahammülüm yok, dayanamam hemen çığlığı basarım!


Gangnam Style favori şarkım! Duymuşsunuzdur; tüm dünya gençliği bu şarkıyla coşup komik klibi ile kendinden geçiyormuş. Biz de ailecek babacığın bu konuya özel ilgisi sebebiyle aylar önce bu şarkıyı öğrenmiş dans çalışmalarına başlamıştık:) Yakında ben de figürleri kapıp bu klibin yeni versiyonuyla karşınıza çıkarsam şaşırmayın!



16 Ekim 2012 Salı

Annemin Blogunda Yeni Post

Bora Bebek'ten herkese selamlar!Umarım görüşmeyeli küçük-büyük herkes çok iyidir.
Ben annemlerle birlikte bugünlerde düğün dernek koşturuyorum yine...Yakında kim evlendi, nasıl evlendi Bora Bebek bu işe nasıl katkıda bulundu, anlatacağım. 
Ondan önce okumak isterseniz
annemin blogundaki yeni postlar için sizi burdan alayım : Hasır Şapka 



10 Ekim 2012 Çarşamba

Adamım, Bu Küçük İşlere Ben Bakarım!

"Dilsizler bana danışır,
Kelebeklerin aklı benim.
Gemilerle her gece ben
Çok uzaklardan dönerim."

Uzun uzuuuun uyudum, pembe yanaklı kocaman bebek oldum.Akşam 9'da yattım, bu sabah 5'te uyandım, bu şarkıyı dinledim, mamamı yedim, evet yine uyudum!
Hayali gemimle dilsizlere yardım edip kelebeklere akıl vermeye gidiyorum.Hemen döneceğim!

Kendi küçük, işleri büyük olan; gece yarısı uyanıp yoktan sevda yapan Boranız'dan size günün şarkısı!


2 Ekim 2012 Salı

Bu Gece Kopan Teyzeciklerime


Bakın bakalım-mış size ne hatırlatıyor?

Biyerlerde şenlik olsa sebeplensek, eğlensek...
:)

30 Eylül 2012 Pazar

Bora'nın Haftasonu

Haftasonuna ballı-kahvaltılı, güneşli bir sabahla başlayıp (Bu bal ve güneş mevzusu ailemiz için çok önemlidir malumunuz), müzikli, gezili, şekerlemeli alışverişle devam etmemizin minik bünyeme verdiği mutluluğu tahmin edersiniz sanırım.
Ailemizin aylık kıyafet alışveriş hızı boyumun uzunluğu ile orantılı olarak artıyor sanki. Annemle babam mağazaların bebek reyonlarında pembeli pullu kocamaaan kız bölümlerine sitem ederek erkek bebeklere ayrılan kısıtlı bölümlerde hızla alışveriş yapıp tarzıma uygun kıyafetler bulma konusunda ustalaşıyorlar. Bu sefer de bakmadık yer, denenmedik kıyafet bırakmadılar. Boy uzaması bahane, bu harika şapkaları denemek şahane! "Bora'nın Kış Kreasyonu" yakında görücüye çıkacak ne de olsa şimdiden hazır olmalıyız!

Biraz gezinti, biraz alışveriş, biraz uyku,...Murat Amca'mı ziyaret, hayranlarla buluşma, imzalı fotoğraf verme derken zaman çok hızlı geçti.


Ohhh iyi ki arabam var! Yan gelip yatar, keyfime bakarım!


Mama vakti geldiğinde ağzım kulaklarıma varır, sevinçten kabıma sığamam. Böyle yaparak anneciği ümitlendirmeyi çok severim :) Çünkü anneciğin tüm çabalarına rağmen açlıktan karnım sırtıma yapışmış da olsa kaşık ağzıma yaklaştığında ağzımı açmam, yanağımı çevirir, kaşığa bir yapıştırır heryeri batırırım! Söyleyin hadi, herşeye rağmen sevimli bir bebek değil miyim?


Şimdi kendi sevimliliğimi bir kenara bırakıp sizi bambaşka bir sevimli kardeşle tanıştırayım :
 Tolgahan Köseoğulları!
Tolgahan Kardeşciğim bize tam bir güneşli Pazar sabahı sürprizi oldu! Kürşat Amcam ve Gökçe Teyzem geçerken uğramışlar, ne de iyi yapmışlar... Öyle mutlu oldum ki, tutup Tolgahan'ın elinden koşmak geldi içimden! Sonra birden "Ne koşması Bora Bey, sen önce bir yürü de sonra koşmaya başlarsın!" dedim, kendimi çimdikledim :)


Pazar günümüze neşe katmasını beklediğimiz canımız, biriciğimiz Bervan Teyzecik de gelince tadından yenmeyen bir gün oldu bugünümüz.Her zamanki zerafeti, beni benden alan letafeti ile başımı döndürüp, yüzümü güldürdü Bervan Teyzeciğim :)

Unutmadan ekleyeyim; bu ikiliyi unutmayın derim! Yakında gezgin Bora ve Tolgahan'ın yeni maceralarını buradan takip edin ;)

29 Eylül 2012 Cumartesi

Ben Çok Küçükken...



8 ay öncesine ait bu videoyu bugün buldum.Ben çok çooook küçükken, henüz 2 aylıkken çekilmiş annecikle sohbetimiz...
Minik Bora'yı özleyen tüm Bloggerlar'a sevgi ve saygılar...

Sevdim, Güldüm, Paylaşıyorum...


25 Eylül 2012 Salı

Bay Kirpik'in Yeni İmajı

İnsanoğlunun ne dertleri varmış! Yazlar biter, kış gelirmiş; saçlar uzar zor gelirmiş! Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu! Saç tıraşı olmalı mıyım, olmamalı mıyım? Annem önceleri bu konuda çok hassasken saçlarımın her seferinde hızla uzayıp başımı eskisinden daha gür bir şekilde sarmasından olsa gerek,bu konuda vurdumduymaz bir tavır takınmaya başladı. Hafiften bir "Doğum günü de geliyor, fotoğraflarda dazlak olmasa..." diyecek oldu, sonra "Neyse nerdeyse iki ay var" deyip kendi kendini ikna etti.Bize de Dede Bey'le berber amcanın yolu göründü.
Merak içinde işten dönen annecik ve babacığı yeni imajımla pencereden selamladım! Diş mevzusunda olduğu gibi bizimkiler sanki yine bir "Ohh" çektiler gibi geldi."Çok güzel olmuş" dediler, kafamı mıncıklayıp durdular!Bir de isim taktılar; "Küçük Adam şöyle, Küçük Adam böyle..." Büyükler tüm yaratıcılıklarını sanki bana çeşitli lakaplar takmak için kullanıyorlar! Bakınız : Bay Kirpik, Borişka, Boralika, Küçük Adam, Boracan, Bora Beybi, Bora Bülbül...Bu liste böyle gider...Büyüsem de ben de şunlarla bir eğlensem, ilginç lakaplar taksam, yüzlerini boyasam...
Allahtan stres atmanın en iyi yolunu biliyoruz Doralika ve ben :) Saçlar gitmiş, üstümde bir hafiflik, bir rahatlama, üstüne en sevdiğim şarkı Atiye - Hindistan  geliyor... Duyduğuma göre Ekşisözlük'te tartışılan bir konu haline gelmiş; "Hımlama, hımlama..." nedir  bilmiyorum  ama 8 aydır bu şarkıyla çılgınca dansetmeye bayılıyorum! Bir de elime ne geçerse dişlemeye, önemli işler peşindeyken dilimi dışarı çıkarmaya, herşeye dokunmaya, tehlikeye atılmaya, tehlikeye yaklaştığımda arkamı dönüp cin cin gülümsemeye bayılıyorum!


Haa bir de en sevdiğim program başladığında (tabi ki reklamlar:) )televizyonun mümkünse içine girmeye bayılıyorum! Konuyu çok dağıttım...Yeni imajımı nasıl buldunuz, onu sorayım?


Annemden Gizli...


Bugün annemden gizli gezmeye gittim.Gezme dediysem öyle alıp başımı çoook uzaklara gittiğim düşünülmesin lütfen...Anneannemin, Koca Anneannemin çok eski, çok sevdiği komşularına gittik.Güzel gözlü, güzel yüzlü Kübra Abla ile tanıştım ve onunla oyunlar oynadım. Anlattıklarına göre annem küçük bir çocukken Kübra Abla da minik bir bebekmiş ve annem de onu çok severmiş...
Bu güzel günün ardından Kübra Abla'nın Facebook denen alemde paylaştığı bu not ve fotoğraf annemi çok şaşırttı. Gizli fotoğraflarım ortaya çıkınca birazcık çekinsem de annemin sevindiğini görünce ben de mutlu oldum :)

"Derya Ablacım Borayı çok sevdik tıpkı senin gibi çok tatlı maşallah.Sevmekle de kalmadık fotolarını da çektik.Ve ben programımda biraz oynayınca ortaya böyle şeker bir foto çıktı♥:-)"

Kübra


17 Eylül 2012 Pazartesi

Karışık Bir Yazı

Belli bir konusu yok çünkü! Bebeğiniz son günlerde neler yaptı, biraz kısa kısa bilgi vereyim istedim sizlere. Geçen hafta içi pek bir fena oldum dostlar! Bir halsizlik, bir huysuzluk, bir asabiyet sormayın! Sonra üstüne bir de yüksek ateş eklenince zor günler geçirdim. İşten dönen annecik ve babacıkla hastanenin acil servisini hızlıca ziyaret ettik.Doktor Amca idrar tahlili isteyince bizimkilerin çişle imtihanı başladı! Tahmin etmişsinizdir ne olduğunu : Evvvett bildiniz, sabaha kadar çişimi yapmadım!
Güzel doktorum Sevil Hanım'ın mesajlarıyla rahatlayan annem ertesi gün idrar tahlilinden vazgeçti.Nihayet beni ve malum yerlerimi rahat bıraktılar! Gün içinde göstermemek için çok uğraşsam da Koca Ananem üst taraftan pıtlattığım iki minik dişin ucunu gördü!Hemen telefona sarılıp anneme haber verdi.Sevinçten çığlık atan annem ateşlenme sebebimi de anlayınca derin bir oh çekti.Henüz dişlerim çıkmış değil ama çıkmak üzere...Yine de gördüğünüz gibi artık koca koca ekmekleri daha bir "ham hum" ısırabiliyorum.
Haftasonu anneannem ve dayılarımla epey vakit geçirdim.Anneannem beni sevdi, besledi, oynattı. Çılgın annem ve dayılarımla müzik açıp fıkır fıkır oynadık, ee ben de mutluluktan kıkır kıkır güldüm :) Sonra annecik, babacık ve yakışıklı Deniz Dayım'la birlikte haftalık Forum İstanbul ziyaretimizi yapmasak olmazdı değil mi? Yine biraz alışveriş yaptık, biraz kitap kokladık. Vakit bulacaklarını uman annem ve babam bir ümit biraz da film aldılar.
Yemek yerken yan masadan göz kırpan bu güzel ablalarla ilerleyen saatlerde samimiyeti de ilerlettik.Biri bankacı biri matematik öğretmeniymiş, çok sevdiler beni, gözlerini alamadılar. Bir baktım annecikle babacık hooop diye beni onlara verdiler! Sanırım rahat yemek yemek istediler, benim de hoşuma gitmedi değil.
Pazar günü annecikle babacığın programı epey yoğundu.Bir güne iki nikah,bir fotoğraf çekimi sığdırmaları, bu koşturmacadan önce beni hazırlayıp babanneme teslim etmeleri gerekiyordu.Üstelik sevgili isim babam Emre Abi'min nikahından önce gelin arabası ve şoförü olma şerefi bizim minik araba ve tatlı babacığa nasip oldu.Bana da bu güzel günden kalan fotoğraflara bakarak iç geçirmek düştü!
Bakın gelin buketiyle ve balonlarla çocuklar gibi mutlu olan annecik...Kamera arkasında ise fotoğraf çektirmeyi sevmeyen ama şükür ki çekmeyi seven sevgili babacık...
Henüz gelin damat fotoğrafları elime ulaşmadı, ulaştığında onları da sizinle paylaşmaya söz veriyorum!